Gault & Millau 2024 Türkiye Yükselen Şef Ödülü ödülü sahiplerinden biri olan Four Seasons Bosphorus Executive Sous Chef’i Alper Kızılbayır, gastronomi dünyasının parlayan yıldızlarından biri olarak dikkatleri üzerine çekti. Yaratıcılığı ve lezzet anlayışıyla büyük beğeni toplayan şef, mutfak sanatındaki yeteneğiyle damaklarda unutulmaz izler bırakıyor. Bu özel röportajda sizleri, Kızılbayır’ın gastronomi serüvenine dair sırlarını keşfetmeye davet ediyoruz;
Mutfağınızı hangi segmentte konumlandırıyorsunuz?
“Four Seasons Hotel Bosphorus bünyesindeki yiyecek içecek bölümünde, birden fazla restoran ve outletlerden sorumlu olarak çalışıyorum. Bu kapsamda, “All Day Dining” olarak adlandırdığımız Yalı’yı fine casual bir deneyim olarak konumlandırıyoruz. Bu restoranda uluslararası ve lokal lezzetleri bir araya getiriyoruz. “Traditional Dining” deneyimi sunan Ocakbaşı’nda geleneksel mezelerle birlikte kömür ateşinde pişen et ve kebap çeşitlerini servis ediyoruz. Ayrıca, “Fine Dining” kategorisinde yer alan AQUA Restaurant’ımızda modern ve klasik mutfak tekniklerini kullanarak deniz ürünlerine yenilikçi bir yaklaşım sergiliyoruz.”
Menülerinizi yaratırken inovatif anlamda çalışmalar yapıyor musunuz?
“Otelimizin Executive Chef’i Görkem Özkan ile birlikte klasik pişirme tekniklerini, lokal ürünleri ve dünya genelindeki inovatif gelişmeleri takip ediyoruz. Aynı zamanda sürekli gelişen ve değişime açık olan mutfak kültürümüzü de her zaman göz önünde bulunduruyoruz. Bu sayede misafirlerimize unutulmaz bir deneyim sunmayı hedefliyoruz.”
Gault&Millau Yükselen Şef Ödülü sizin için ne ifade ediyor? Ödülü kazandığınızda neler hissettiniz?
“Gault & Millau Yükselen Şef Ödülü, mutfak kariyerimde kişisel gelişimimi ve başarılarımı uluslararası düzeyde onurlandıran bir simge oldu. Ödülü kazandığımda, kariyerim boyunca edindiğim mesleki bilgi ve becerilerin, uluslararası bir rehberde tanındığını görmek beni heyecanlandırdı. Gault&Millau ödül gecesinde bireysel bir ödül almak, hem çalıştığım restoran mutfağının başarısını hem de kişisel olarak elde ettiğim başarımı yansıttığı için beni çok mutlu etti.”
Gelecek planlarınızdan bahsedebilir misiniz?
“Mutfakta ilk çalışmaya başladığım zamandan beri ürünü kendim yetiştirerek “topraktan tabağa” felsefesinde bir menü oluşturup, çevreme bu tabaklardan servis etme hayalim var. Şu anda bu tutkunun bir uzantısı olarak sürdürülebilir ve atıksız mutfak kültürünü benimseyerek, doğal ve organik ürünlerle farklı bir deneyim yaşatmak istiyorum.”
Otelinize çok yabancı turist geliyor. Gault&Millau bu turistlerin rotasını nasıl etkiler? Türk gastronomisi ve turizmine katkısı nasıl olur?
“Gault&Millau rehberi, dünya genelinde birçok ülkedeki restoranları değerlendiren bir rehber olarak bilinir. Otelimize iş veya turistik amaçlı gelen misafirler, bu rehberi kullanarak gastronomik deneyimlerini zenginleştirebilirler. Bu rehber, turistlere Türk gastronomisinin çeşitliliğini ve kalitesini keşfetme fırsatı sunuyor. Ayrıca, Türkiye’nin yemek kültürünü uluslararası düzeyde tanıtan bu rehber, turizme olumlu bir katkı sağlayacak. Turistler, Gault&Millau rehberine güvenerek Türk mutfağını keşfetme ve deneyimleme konusunda daha bilinçli tercihler yapabilirler.”
